Hepimizin Onur Ayı
Yıllar önce başlayan ve mücadelesi hala devam eden varoluşun kutlamasıdır Onur Ayı!
1969 yılına uzanan yolculuğu ile tarihe Stonewall Ayaklanması olarak geçen onurlu bir mücadelenin kutlaması!
LGBTİQ+; Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Intersex, Queer/Questioning ve çok daha fazlası ile tüm kimliklere hitap eden bir tanım.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 1. maddesi her insanın özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğduğunu 1948 yılında kabul edişinin üzerinden 21 yıl geçmiş olmasına rağmen LGBTİQ+ bireylerin hakları dünyanın her yerinde çok zayıftı. Açık olarak LGBTİQ+ birey olmak her alanda toplum dışına itilmek ve etiketlenmek demekti.
28 Haziran 1969’da Manhattan’daki StoneWall Inn adlı bar LGBTİQ+ bireylere karşı olağanlaştırılmış bir baskına uğradı ve ilk defa o gün “Eşcinsel olmaktan utanmıyoruz” diyerek polise karşı direnen bir grup doğdu! Açıkça kollektif bir direneşe dönüşen ve 4 gün süren olaylar sırasında yüzlerce kişi yaralandı ve gözaltına alındı. İşte bu direniş, LGBTİQ+ bireylerinin hak mücadelesinin bir dönüm noktası olarak Stonewall Ayaklanması adıyla tarihe geçti.
1970 yılında olayın yıldönümünde, 2000 kişinin katılımıyla ilk Onur Yürüyüşü gerçekleşti. O günden bugüne her Haziran bizlerin, kazanılmış hakların ve varoluşun kutlanmasıdır.
Onur Yürüyüşü, Padova/İtalya 2023
Bu arada,
Merhaba! Ben Alaz Han, varoluşumla onur ve gurur duyduğum bir trans bireyim.
İsmimi, bedenimi ve özgürce yaşama hakkımı sonuna kadar savunmak için mücadele eden bir insanım.
Birçok LGBTİQ+ bireyin yaşayıp deneyimlediği gibi ben de toplumsal normlar ve doğru bilinen yanlışlar çerçevesinde göz ardı edilen haklarımı mücadele ile kazanmaya çalışıyorum. Dünya üzerindeki her birey gibi eşit ve onurlu bir yaşamın mücadelesini veriyorum!
Peki, bir LGBTİQ+ birey olmasanız da bizlerin hak mücadelesini nasıl destekleyebilirsiniz?
Sevgili Emirhan Deniz Celebi 🏳️⚧️ bir postunda burayı çok güzel açıklamıştı ki aynen bırakmak istedim.
“Onur Ayı, yalnızca markalarımızın logolarını gökkuşağı renklerine boyamanın geldiği zaman değildir; arkası temellendirilmemiş birkaç gömlek büyük laflar etmek hiç değildir. Kurumunuz içerisinde herkesin sesini duymak, az temsil edilmişlere mikrofon uzatmak ve o ekosistem içerisinde hakkaniyeti sağlayacağınızın taahhütünü vermektir.”
Cinsel yönelimi veya cinsiyet kimliği ne olursa olsun herkes LGBTİQ+ topluluğunu destekleyebilir ve ayrımcılığa karşı koruyan politikalar için mücadele edebilir, yani “LGBTİQ+ Ally” olabilirsiniz.
1. Onur Yürüyüşlerine Katılın
İçinde yaşadığımız bu dünyayı sadece aksiyonlarımız değiştirir. Bizlerle birlikte her Haziran ayında düzenlenen, ortak değerlerde buluşabileceğimiz Onur Yürüyüşü etkinliklerine katılın. Her bireyin hakkı olan yaşamı ve onuru savunmak için kol kola birlikte eğlenin.
2. LGBTİQ+ Bireyler Hakkında Bilgilenin
Psikoanalizin kurucusu Carl Jung’un da dediği gibi toplumca iyileşmek için önce bireysel olarak daha iyiye gitmeliyiz. Farklı kimliklere sahip bireylerin yaşamları hakkında bilgi edinmek, geçmişi anlamak bizleri hep daha iyi “bize” götürmek için altın anahtar. LGBTİQ+ hakkında yazılmış kitapları okuyabilir veya belgeselleri izleyebilirsiniz. Bir öneri olarak; “İnsanların oğlu veya kızı olmuyor. İnsanların doğduğu andan itibaren çocuğu oluyor.” ile akıllara kazınan “Benim Çocuğum” belgeseli.
3. LGBTİQ+ Oluşumlarına Katılın/Destekleyin
Toplumsal yaşamda yer edinmeye çalışan LGBTİQ bireylerin en çok da desteğe ihtiyacı vardır. Kimliklerimiz fark etmeksizin hepimizin hepimize ihtiyacı var. Homofobi ve transfobi ile mücadele etmek için bir aktivizm platformu yaratılmasına yardımcı olabilir ve kişisel olarak cinsel yönelimleri ne olursa olsun tüm insanlara için eşit hakları savunabilirsiniz.
Bireysel duruşunuz ile birlikte, ailenizde, çevrenizde ve çalıştığınız kurumlarda LGBTİQ+ bireylerin daha çok hayatın içinde yer almasına yardımcı olabilirsiniz.
Çünkü Aziz Veysel Nurluoğlu’nun Hükümet Kadın’da dediği gibi;
“Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki sende yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa o zaman beyazı fark edemezsin ki. Ve yahut da siyah. Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. Beni ben yapan yegane şey benden olmayandır. O yoksa sen de yoksun. Ne anlamın kalır ne rengin belli olur, ne de tadın.”
Sevgiyle, eşitlikle, onurla nice Haziran’lara..